Bilim insanları, Türkiye’nin farklı kentlerinden 4 binin üzerinde DNA örneğini inceleyerek, Türklerin biyolojik açıdan en çok benzerlik gösterdiği milletleri açıkladı.
2018 yılından itibaren Türkiye’de, vatandaşlara e-Devlet üzerinden soy bilgilerine ulaşma imkanı sağlandı. Bu sistem, 18. yüzyıla kadar geriye dönük soy bilgilerini ve yaşanılan şehirleri içeriyor. Bu gelişme, birçok kişinin köken araştırmalarına yönelmesine yol açtı ve DNA testi yapan şirketlere yoğun bir talep oluştu. Ancak uzmanlar, güvenilir olmayan kaynaklardan gelen raporlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı ve bilimsel makalelerin incelenmesinin önemine dikkat çekti.
TÜRKLERİN GENETİK YAKINLIĞI
Son olarak 2021 yılında yapılan bir araştırma, sosyal medyada yeniden gündeme geldi. Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nün liderliğinde, Koç Üniversitesi Suna İnan Kıraç Vakfı, Sağlık Bilimleri, Rockefeller, Yale, Cardiff üniversiteleri ve Icahn School of Medicine at Mount Sinai’nin katkılarıyla gerçekleştirilen çalışmada, Türkiye’nin 81 ilinden yaklaşık 4 bin kişinin DNA’sı incelendi.
İTALYA VE İSPANYA İLE GENETİK BENZERLİK
Araştırmanın koordinatörlerinden Prof. Dr. Tayfun Özçelik, çalışmanın sonuçlarının Türkiye’nin genetik açıdan bir bütünlük gösterdiğini ve yüksek düzeyde genetik çeşitlilik barındırdığını ortaya koyduğunu belirtti. Özçelik, Anadolu’nun Asya, Avrupa ve Afrika arasında bir köprü işlevi gördüğünü ifade ederek, Türk toplumunun özellikle İtalya’nın Toskana bölgesindeki insanlarla yakın bir genetik ilişkiye sahip olduğunu vurguladı. İspanya ise bu ilişkinin ikinci sırasındaki ülke olarak tespit edildi. Bu bulgular, Anadolu’nun ilk çiftçilerinin Avrupa’ya göçünün etkilerini yansıtıyor olabilir.
GÖÇLERİN ETKİSİ
Türkiye’nin coğrafi konumu, Doğu ile Batı arasında genetik bir köprü oluşturuyor. Tarih boyunca Anadolu’da gerçekleşen göçler, bu durumu sürdürmeye devam etti. Özçelik, Türk toplumunun genetik yapısının bireyler arasında değişkenlik gösterdiğini, ancak bu bireylerin genetik açıdan ayrı kümeler oluşturmadığını gözlemlediklerini belirtti. Ayrıca, Türk toplumu ile Balkan, Kafkas ve Orta Doğu toplumları arasında ortak genetik bileşenlerin bulunduğunu ifade etti.