Yapılan bir araştırma, insanların sevgi ve şefkat duygularının beyin aktiviteleri üzerindeki etkilerini inceleyerek, en güçlü tepkilerin çocuk sevgisinde ortaya çıktığını gösterdi. Bilim insanları, yakın arkadaşlar, evcil hayvanlar, yardıma muhtaç yabancılar, romantik aşk, çocuk ve doğa sevgisi gibi altı farklı sevgi türünün beyindeki etkilerini belirlemek için MRI taramaları kullandı.
EN GÜÇLÜ BAĞ: EBEVEYN-ÇOCUK SEVGİSİ
Araştırma sonuçları, ebeveyn ve çocuk arasındaki bağın en güçlü ve en yoğun duygusal tepkiyi yarattığını, romantik aşkın ise ikinci sırada yer aldığını ortaya koydu. Çocuk sevgisi, sadece en güçlü tepkiyi vermekle kalmayıp, beynin birçok bölgesini de harekete geçirdi. Çalışmaya katılan 28 ila 53 yaş arasındaki 55 birey, en az bir çocuğa sahip ve sevgi dolu bir romantik ilişki içerisindeydi.
YABANCIYA DUYULAN SEVGİDE DÜŞÜK AKTİVİTE
Araştırmacılar, beyin aktivitesinin yalnızca sevgi nesnesine duyulan yakınlıkla değil, aynı zamanda nesnenin insan olup olmamasıyla da ilişkili olduğunu belirtti. Yabancılara duyulan sevgi, ebeveyn, romantik veya arkadaş sevgisine kıyasla çok daha az beyin aktivitesi ile sonuçlandı. Evcil hayvan ve doğa sevgisi de insanlara yönelik sevgiden önemli ölçüde daha düşük bir aktivite seviyesine sahipti.
SINIRLARI KEŞFETMEK
Finlandiya’daki Aalto Üniversitesi’nden baş araştırmacı Parttyli Rinne, ebeveyn sevgisiyle ilgili olarak beyindeki striatum bölgesindeki ödül sisteminin derinliklerinde bir aktivasyon gözlemlediklerini ve bunun diğer sevgi türlerinde görülmediğini ifade etti. Cerebral Cortex dergisinde yayımlanan bu bulguların, bilim insanlarının aşkın sinirsel mekanizmalarını daha iyi anlamalarına ve ruhsal sağlık hizmetlerini iyileştirmelerine yardımcı olması bekleniyor.