Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ali Kemal Eren

ZALİMLERE DESTEK OLMAYIN SONRA SİZE ATEŞ DOKUNUR

Bugünkü dünya sistemi tam olarak; 2. Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından oluşturulan, hukukun temel ilkelerinin çiğnendiği zalim bir sistemdir. 

Güya dünyanın güvenliğinden sorumlu BM Güvenlik Konseyi, kurulduğu tarihten bugüne kadar güvensizliğin en önemli sebebidir.

Hukukun haktan değil de kuvvetten doğduğu ilkesizliğine dayanan bugünkü dünya sistemi, kurulduğu tarihten bugüne kadar dünya barışını sağlamadığı gibi, milyonlarca masum insanın katledilmesinin de en önemli sebebidir.

BMGK’nda tüm üye devletler ortak bir karar alsa, ancak veto gücüne sahip ‘’beşli çete’’den bir tanesi (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin) reddetse BM’in aldığı karar yok sayılmaktadır.

  1. Dünya Savaşı sonrasında günümüze kadar olan tüm savaşların çıkmasının, milyonlarca masum ve savunmasız insanın öldürülmesinin en büyük sorumlusu BMGK’nun beşli çetesidir.

Filistin’de 77 yıldır süren işgalin, Suriye’de 13 yıl süren iç savaşın, 8 yıl süren Irak -İran savaşının, 3 yıldır devam etmekte olan Rusya-Ukrayna savaşının, 2 yıla yakındır Gazze’de devam eden soykırımın yegâne müsebbibi 2. Dünya Savaşı sonucunda Yalta’da oluşturulan hukuksuz zalim dünya sistemidir.

Öyle bir zalim sistem ki beşli çetenin ve onların onayladığı devletlerin nükleer silahları olabiliyor ama bu beşli çeteden herhangi birinin onaylamadığı herhangi bir devlet nükleer silah sahibi olamıyor!

ABD’nin ve emperyalist Avrupa devletlerinin Ortadoğu’daki suni, çakma, jandarma İsrail devletinin nükleer silahı olacak, lakin bölge ülkelerinden herhangi biri nükleer silah elde edemeyecek!!

Yıllardan beridir başta ABD, AB ve İsrail kendilerine hak gördükleri nükleer silahların İran tarafından oluşturulmasına karşı çıkıyorlar. Kendilerinin sahip olduğu Nükleer başlıklı silahlar dünya barışını tehdit etmiyor da İran’ın oluşturacağı Nükleer silahlar Dünya barışını tehdit ediyormuş!!

Ya hu siz bütün bir dünyanın aklıyla alay mı ediyorsunuz?! Her ülkenin kendini savunma hakkı vardır. İran halkının ve devletinin kendilerine karşı yapılacak saldırılara karşı caydırıcı olması için nükleer silah elde etme hakkı, anasının ak sütü gibi helal ve meşrudur.

ABD ve onun bölgemizdeki jandarması(!) olan İsrail, önce Filistin’i ortadan kaldırdı. Irak’ı üçe böldüler. Suriye devletini istikrarsızlaştırdılar, haritaları ve bayrakları kendileri tarafından çizilen, sözde Arap devletçiklerini kendilerine kul köle yaptılar.

Mısır’da İhvan-ı Müslimin iktidarı ABD’nin ve İsrail’in desteği ile alaşağı edildi. Binlerce İhvan üyesi öldürülüp, binlercesi hapse tıkıldı. Mısır’ın ilk defa seçimle başa geçmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi idamla yargılandığı mahkemede kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Siyonist haçlı işbirlikçisi Abdulfettah Sisi’yi İktidara taşıdılar. Bugün soykırımcı Siyonist İsrail’in en büyük destekçilerinden biri General Abdulfettah Sisi önderliğindeki Mısır devlet yönetimidir.

Nihayet tehdit olarak gördükleri İran’ı ortadan kaldırmak için, ABD ve AB desteği ile Siyonist İsrail, dört gündür İran’ın Nükleer Tesisleri’ni, savunma sistemlerini vurmaktadır. İran Silahlı kuvvetlerinin komuta kademesini ve bilim adamlarını ortadan kaldırdı. İran’ın parçalanmasında veya etkisizleştirilmesinden sonra, nihai hedefin ülkemiz olduğunu asla unutmayalım!!

Kimse demesin ki biz NATO ülkesiyiz, bizler batının normlarına göre yaşayıp gidiyoruz. Bizim ülkemizin NATO’da bulunmamızın sebebi NATO’nun şerrinden emin olabilmek içindir. Yine hiç kimse demesin ki biz bu topraklarda bin yıldan beri varız, kimse bizi bu topraklardan söküp atamaz. İspanya’da Endülüs Emevîleri 750 yıl hüküm sürdü, yaklaşık 500 yıldır Katolik İspanyollar, İspanya’da bir tane Müslüman Arap bırakmadılar.

Bosna’da Boşnak Müslümanlar, Sırplar ve Hırvatlar birlikte yaşarken 1992 -1995 yılları arasında çıkan iç savaşta 250.000 Müslüman Boşnak kardeşimiz katledildi. Sırplar 50.000’e yakın Müslüman Boşnak kadına tecavüz ettiler. 1995 Dayton Antlaşması’ndan sonra Bosna yönetilemez hale getirildi.

Çanakkale Savaşları’nda İngiliz Deniz kuvvetleri komutanı, aynı zamanda 2. Dünya Savaşı döneminde İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill biz Müslüman Türkler hakkında şunları söylüyordu: ‘’Türklere karşı kimyasal silah kullanın, çünkü Müslüman Türkler insan değildir.’’ Bundan yaklaşık yüz yıl önce bizlere Sevr’i dayatarak 1. Dünya savaşı sonrasında vatanımızı işgal eden Müstevlilerin takipçileri bu sevdalarından asla vazgeçmiş değiller.

İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜ, başta Filistin, Gazze, Suriye, İran olmak üzere bu mazlum coğrafyaya uyguladığı alçakça saldırılarına son verene kadar, tüm İslam ülkeleri bu gözü dönmüş terör örgütüyle her türlü askeri, siyasi, ekonomik ve hukuki ilişkilerini kesmelidir. Her konuda ve her alanda İsrail’e (İTÖ) ambargo uygulamalıdır.

Aksi takdirde İsrail devletine verilen her türlü açık ya da örtülü destek ve sessizlik sonucunda, İslam ülkeleri Allah’ın şu ikazına muhatap olacaklardır ‘’ Zalimlere destek vermeyin, sonra size ateş dokunur. Allah’tan başka dostlarınız kalmaz. Size yardım da edilmez’ Hud suresi 113 Ayet

Son söz olarak milletçe hepimizin dilini, dinini, tarihini, işini iyi öğrenmesi, dostunu düşmanını iyi tanıması, kendi milli kültürü ile muttasıf hale gelmesi, her alanda caydırıcı olabilmek için çok çalışarak, bilim teknoloji üretmesi Farz-ı Ayn’dır/zorunluluktur. Selam ve dua ile…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın