Tedaviye erişim artsa da, ilaç direnci ve düşük gelirli ülkelerdeki finansal yetersizlikler, tüberkülozla mücadelede önemli engeller oluşturuyor. DSÖ’nün yayımladığı son rapora göre, tüberküloz, bulaşıcı hastalıklara bağlı en yüksek ölüm oranına sahip hastalık olarak COVID-19’u geçti. Raporda, hastalığın kontrol altına alınması için yürütülen küresel çabaların yetersiz kaldığı ve önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen hala milyonlarca insanın ölümüne neden olduğu vurgulandı.
2023 yılında tüberküloz tanısı alan kişi sayısı yaklaşık 8,2 milyona ulaştı ve bu, 2022’de bildirilen 7,5 milyon vakaya göre bir artış gösterdi. DSÖ, tedaviye erişimde iyileşme yaşandığını belirtse de, düşük ve orta gelirli ülkelerde hastalığın kontrol altına alınamaması önemli bir sorun olarak öne çıkıyor.
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Elimizde bu hastalığı önleyebilecek, teşhis edebilecek ve tedavi edebilecek araçlar varken, tüberkülozun hala bu kadar çok insanın ölümüne neden olması büyük bir skandal” dedi.
2023 yılında tüberküloza bağlı ölüm sayısı 1,25 milyona düştü, ancak toplam vaka sayısı 10,8 milyona yükseldi. Düşük ve orta gelirli ülkeler, tüberküloz vakalarının yüzde 98’ini taşıyor ve bu bölgelerde ciddi finansal yetersizlikler yaşanıyor.
Raporda ayrıca, tüberkülozun ilaçlara dirençli formunun halk sağlığı açısından bir tehdit olmaya devam ettiği belirtildi. İlaç direnci, hastalığın tedavisini zorlaştırırken, bulaş riskini artırıyor. DSÖ, bu direncin ortadan kaldırılması için daha fazla araştırma ve geliştirme yapılması gerektiğini vurguladı.