Cumhuriyet Halk Partisi’nin beşinci sıra milletvekili adayı Avukat Anıl Acurman, 24 Haziran’da yapılacak genel seçimlerinin öncesinde önemli açıklamalarda bulundu.
Kentin sevilen ve tanınmış avukatlarından olan aynı zamanda CHP İl Örgütü’nde aktif olarak siyaset yapan Hüseyin Acurman’ın oğlu Avukat Anıl Acurman, milletvekili aday listesinin en genç ismi olma özelliğini taşıyor.
Acurman siyasette çekirdekten yetişmiş bir isim.
Partisinin vereceği her göreve hazır olduğunu söyleyen Acurman, aday listesindeki yerini memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Kandıralı olması sebebiyle saha çalışmalarında Kandıra’ya önem veren Acurman, Kandıra’daki köy yaşantısının bitirilmek istendiğini söylüyor.
İddialı açıklamalarda da bulunan Acurman, CHP’nin Kocaeli’deki hedefinin 7 olduğunu belirtti.
İşte Acurman’ın sorularımızı samimiyetle yanıtladığı o röportajımız;
*Anıl Acurman kimdir?
-Kandıra kökenli İzmit doğumlu bu kentin büyüttüğü yetiştirdiği bir insan. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 10 yıldır avukatlık yapıyorum. Bu süreç içerisinde kendimi sürekli geliştirmeye çalıştım. 2009’dan beri parti içerisindeyim, aktif olarak siyasette bulundum. Gençlik kollarında, il başkan yardımcısı olarak başladım ana kademe ilçe yönetimlerinde başkan yardımcılığı görevleri yürüttüm. İki senedir, babamın da partide aktif olmasıyla ofis yükümlülüklerimiz arttı. Kendimizi geriye çekmek durumunda kaldık ama bu dönemde artık bu şehrin yetiştirdiği çocuklar olarak bu şehre borcumuzu ödeme zamanı geldiğini düşünüp bu yola koyulduk. Partimiz de bize milletvekili adaylığında 5’inci sırayı layık gördü. Bu görev için layıkıyla çalışıyoruz.
HARİKA BİR FİGÜR
*Siyasete çocukluğunuzdan bu yana ilginiz var mı? Siyasetteki hocanız babanız Hüseyin Acurman mı?
-Köken olarak CHP’ye gönül vermiş bir ailenin çocuğuyum. Oldukça politize bir üniversitede okudum. İstanbul Üniversitesi politikaya meraklı öğrencilerin yetiştiği bir üniversite. O yapının içerisinde yetiştim, politikayı oradan öğrendik. Stajımı tamamladıktan sonra da partimin içinde yer almaya karar verdim. Hem aileden gelen hem yetişmemle alakalı bir siyaset eğilimi.
Hüseyin Acurman, bu şehirde gerçekten meslek anlamında ve insanlara yaklaşımıyla; hep optimist, hep olumlu bakış açısıyla ve üst düzey disipliniyle harika bir figür. Ondan mesleki anlamda ve hayata bakışımda aldığım yadsınamaz bir gerçek. 10 senedir avukatlık yapıyorum ama 30- 35 senelik hayat tecrübesi kazandırdı. Gençlik kollarında da Gökhan Ercan’dan Cengiz Sarıbay’a çok müthiş insanların üzerimde emekleri var. Bana çok şey öğrettiler.
5 VEKİL HEDEFİMİZ OLAMAZ
*CHP Kocaeli Listesini nasıl buldunuz? Kendi yerinizi nasıl görüyorsunuz?
-Adaylıkla milletvekili görevi farklıdır. 13 kişiye ellerine bayrak verilip bu yükü taşıyın denmiştir. Dolayısıyla 1’inci sıra ile 13’üncü sıra arasında bir fark gözetilemez. 50-55 yaşında bir insan olsaydım bu sırada olmazdım. Bir de Kandıra kökenli olmamın da büyük etkisi var. Samimiyetle kendi sıramdan memnunum, herkes 1’inci sıra isterdi ama bu bir eksi değil. 13 kişi de özverili bir şekilde çalışıyor.
*Bu liste ile kaç vekil çıkartırsınız?
-Biz iktidar olmak istiyoruz. Bunun başka bir açıklaması yok. İktidar olmak için de 13 milletvekilliğinden fazlasını alacaksınız. Tabi ittifak olarak da fazlasını alacağıma inanıyorum. Ama partimizin hedefi 13 milletvekilinden 7’sini çıkarmaktır. Ülkeyi yönetmeye talibiz, şehri yönetmek istiyoruz, bu nedenle de 5 vekil bizim için bir hedef olamaz. İktidar olacağımıza ve çoğunluğu sağlayacağımıza inanıyoruz. Yerel seçimi beklemeden çoğunluğu alacağız.
KANDIRA’DA ÇOCUK DOĞMUYOR
*Aslen Kandıralısınız. Kandıra’da yürüttüğünüz saha çalışmalarında neler görüyorsunuz?
-Sabahın erken saatlerinde başlayıp sahur saatlerine kadar dışarda insanlarla temas etmeye çalışıyoruz. Ramazan döneminde insanlar geç saatlere kadar dışardalar dolayısıyla tüm günümüzü ayırmaya çalışıyoruz.
Kökenim dolayısıyla Kandıra bölgesi keza İzmit bizim için üst düzeyde önem arz ediyor çünkü hemşehrilerimin olduğu birlikte büyüdüğümüz insanlara temas etmeye çalışıyoruz. Köy nüfusu gittikçe azaltılmaya çalışılıyor. Onlarla gidip sohbet ediyoruz, dertleşiyoruz ne yapabiliriz onları konuşuyoruz. Böyle bir siyasi çalışma yürütüyoruz. 15-20 günlük bir koşu yaptık, bu hep 100 metrelik bir koşu. Maraton koşmadık aslında ama 100 metre olduğu için hızlı koşmak zorundayız, herkesle temas etmek zorundayız. Açıkçası sahada bitirilmeye çalışan bir ilçe görüyorum, bu şehrin her yönüyle ciddi bir damarının tıkandığını görüyorum. Bugün Kandıra’nın hiç bir köyünde çocuk doğmuyor çünkü 40 yaşın altında insan yok.
Köy yaşantısı tamamen bitirilmiş durumda. Çiftçi, insan çalıştıramıyor çünkü kendine zor çalışıyor. Herhangi bir gelir temin edemiyor. Hayvancılık yurt dışlarında et ithalatlarıyla bitirilmiş durumda. Onun dışında turizm diyorlar turizm de yapılamıyor, 45 günlük dönemsel bir turizm algısı var. Dolayısıyla Kandıra’da iş ve aş yok, herhangi bir sosyal donatı yok. Köylerin mahalleye çevrilmesiyle kümes hayvancılığının bitirilmesi, köy yaşantısının avantajlarından su ve elektrikten bedelsiz yararlanamıyorlar. Köyün hiçbir avantajının kalmadığını düşünerek arazilerini satıyorlar, kente yerleşiyorlar.
Artık Kandıra’dan beslenemeyen bir Kocaeli var. Markalaşmış hindisi ve yoğurdu bitmiş durumda. Herhangi bir tarım ürünü yok. Kandıra’daki pazarcılar bile hallerden alıyor ya da Antalya’dan getiriyor. Bize ziyaretlerimizde fındıklarını satamadıklarını ve imar sorunu yaşadıklarını söylüyorlar. En son gelinen nokta arazimi satıp gideceğim oluyor. Bundan bir an önce sıyrılmamız lazım bu konun çözümüyle alakalı partimizin manifestosunda harika çözümler var.
AK PARTİLİLERE TEŞEKKÜR
*Geçtiğimiz haftalarda partinizin bazı afişleri kesildi. Bazı kesimler, bunların CHP’liler tarafından yapılmıştır iddialarını ortaya atılıyor, böyle bir şey mümkün olabilir mi?
-Biz hiç kimseye para veremiyoruz maalesef hatta bizimle çalıştığı için işten çıkartılan arkadaşımız var. Dolayısıyla böyle bir ortamda ancak o arkadaşlarımızın emeklerine saygı gösterilir. Maalesef kirli bir ortamda çatışmaya zorlanıyoruz fakat biz kimseyle çatışmak istemiyoruz. Standımızın kurulduğu yere AK Parti bayraklama yaptı biz o kadar saygılıyız ki, dokunmadık bile gelip kaldırmalarını bekledik. Herkesi siyasi ahlak çerçevesinde çalışmaya davet ediyoruz. Yapabileceğimiz tek şey bu.
*Ancak güzel şeyler de oluyor. Afiş asarken düşen bir partilinizi AK Partililer ziyaret etti. Bu ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Bizim istediğimiz gerçekten tam olarak bu, zıtlaşmasak zaten bu ortam kendiliğinden gelişir. O çocuk bir partiye gönül verdiği için ötelenemez. Biz de AK Partili kardeşlerimize bir şey olsun istemeyiz. Yoksa başka türlü bu ülkeyi yeniden bir araya getiremeyiz. Ötekileştirmeye ve yüzde elli ayrıştırmasına karşıyız. Çok güzel bir hareketti. Arkadaşımızı ziyaret edenlere teşekkür ederiz.
AK PARTİ’YE SEVGİ BAĞLARI KALMADI
*Muharrem İnce’nin Kocaeli Mitingini değerlendirebilir misiniz?
-35 derece sıcaklık olmasına rağmen coşkulu bir organizasyon oldu. İnsanlar Cumhurbaşkanı adayımızı sevgiyle karşıladı. Miting ile ilgili bir eleştiri de yapılmıştı. Maltepe Belediyesi’nin otobüsüyle İstanbul’dan kişiler getirildi diye. Ama bizim mitingimize çevre illerden katılım olmadı. Maltepe Belediyesi de bizim gönderdiğimiz araçlar yetmediği için Çayırova’dan gelen vatandaşları taşıyarak bir destekte bulunmak istemiş. Hepsi bu kadar.
*Peki sizden bir gün sonra AK Parti mitingi yapıldı. O mitingi değerlendirmenizi istesek?
– Mitingi Dolphin’den bizzat takip ettim. Dolphin’e girenlerden bile sayı aldılar, sanırım sayıyı çoğaltmak için yapılar. Zoraki olarak insanlar alana taşınıyor. İnsanlara alanda selfie çekmeyi zorunlu kıldılar, belediyelerde çalışanlar bir şekilde orda olduğunu gösterip alandan ayrıldı. Sayın Erdoğan, konuşurken çok ciddi bir kitle alandan geri döndü. İnsanların bu partiye karşı sevgi bağlarının kalmadığını düşünüyorum.
*Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda biter mi?
-Bu seçimi ön görmek mümkün değil. Bin kişilik anketin sonuç vermesi mümkün değil, toplumlar gerçek görüşlerini yansıtmaktan korkuyor. Hiç bir anket reel sonuçları göstermiyor. Bu artık kimin nerde sevgiyle karşılandığı ile ölçülebilir. Bugünün Diyarbakırı’nda Muğla’sında sevgiyle karşılanan Cumhurbaşkanımız var. Bizim HDP’lilerle CHP’lilerle işimiz yok, herkesin cumhurbaşkanını yaratmak istiyoruz.
ADLİYELERDE ADALET DAĞITILMIYOR
*Bir hukukçu olarak Türkiye’yi irdeler misiniz?
-Bu ülkede hangi vatandaşa sorarsan sor, hukuktan bahsetmek çok zor. Hukuk mekanizmasına adalet mekanizmasına inanıyor musun diye sorulduğunda parti gözetmeksizin, daha bir insan görmedim ki ben adaletin işleyişine inanıyorum desin. Gerçekten adalet mekanizması işlevini yitirmiş durumda. Bugünün adliyelerinde hakim güvencesi kalmamış durumda. Bir karar ile hakimlerin sürüldüğü ya da iktidarın kendi lehlerine karar verilince hak etmediği halde güzel yerlere taşındığı bir adalet mekanizması yaratıldı.
10 senedir bu mesleği yapıyorum ama meslek büyüklerime soruyorum; ‘40 sene bu işi nasıl yaptınız’ diye? Vicdanım kaldırmıyor. 10 senede bizi tükettiler. Adalete olan inancım sarsılmış durumda insanların adaletsizlikler karşısında yakarışlarını duyunca bu meslekten nefret ediyorsunuz. Adliyelerde adalet dağıtılmıyor.
Bir fabrika önüne gittiğimizde insanlar konuşmaktan korkuyor çünkü işten atılmaktan korkuyorlar. İşte hukuksuzluğun başladığı nokta burası. Her kesimden insanlar siyasi bir paylaşım yapmaktan korkuyor, ülkeyi bu hale getirdiler. Bunu düzeltmekte bize kalıyor, başka şansımız yok. Bu adaletsizliğe son vermek zorundayız. Geldiğimiz nokta monarşiden daha da geride biz boşuna saltanat geliyor demiyoruz.
SORUNLAR SARAYDAN GÖRÜLMEZ?
*İttifakla birlikte CHP, İYİ Parti ve Saadetliler birbirlerinin stantlarına gidiyor ve sohbet ediyor. Bu birliktelik seçimlerin ardından devam eder mi?
-Geçmişte siyasi olarak mutlaka ayrıştığımız noktalar vardır, bugün de var. Bugün birinci özgürlük halkası olarak insanların ailesine aş götürebileceği sonra da başında bir damının olması gerekiyor ancak daha bunu bile yapamıyoruz. Bir lütuf şeklinde evlere erzaklar dağıtılıyor. Bizim ülke olarak önce bunu tartışıp, sonra dış politika konuşmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra rejimin değiştirilmeye çalıştığı bir ülkedeyiz. Biz bu anayasada yazan kurucu değerlerini sağlayana kadar bir olmak zorundayız. Bu ülkenin yeniden dünya arenasında hak ettiği yerini bulması gerekiyor. Bu birliktelik seçimden sonra da devam edecek. Bu yapının çatlayacağını düşünmüyoruz, asıl çatlayacak olan tamamen maddi dayanaklar üzerine kurulu Cumhur İttifakı’nda olacaktır.
*Son olarak Kocaeliler neden CHP’ye oy vermeliler?
-Bu şehri Türkiye genelinde ‘İzmitli’ algısıyla özgür şehir, modern şehir algısı yaratan bir geçmişi var CHP’nin. Küçüklüğümde nereye gidersek gidelim her yerde övülen ancak şu anda alenen yobaz olarak itham edilen bir şehir var. Bu şekilde yaşamaya zorlanıyoruz.
Kocaeliler artık sanayisiyle bir noktaya geldi ama insan sağlığı hiçe sayılıyor. Yeşilliği yok ediliyor. Turizm yok ediliyor tarım yok ediliyor buna bir dur demek için CHP’ye oy vermeliler. Esnaf kan ağlarsa hayvancılık bitirilmeye çalışılıyorsa aklıselim insanların buna son vermek isteyeceğini biliyorum. Sorunların saraydan görülemeyeceğine inanıyorum.