Arama
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Niyazi Temizkan; Zemin iyi analiz edilmeli

    Marmara, 17 Ağustos sabahı saat 03.02’de 7.4 şiddetinde bir depremle sarsıldı. Resmi verilere göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 285 bin 211 konut hasar gördü… 1999’dan bu yana her 17 ağustos, deprem

    Marmara, 17 Ağustos sabahı

    Marmara, 17 Ağustos sabahı saat 03.02’de 7.4 şiddetinde bir depremle sarsıldı. Resmi verilere göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 285 bin 211 konut hasar gördü…

    1999’dan bu yana her 17 ağustos, depremzedeleri anmakla geçiyor. Peki Kocaeli bu depremden ders çıkardı mı? En büyük deprem felaketlerinden kabul edilen depremin hafızalarımızdan silinmemesi için yapılan çalışmalardan biri de Deprem Müzesi ancak bu çalışmalar yeterli mi? Yeni bir depreme hazır mıyız? Bu soruların hepsini Kocaeli Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Niyazi Temizkan’a sorduk;

    -17 Ağustos’ta büyük bir felaket yaşadık. Sizce ders alabildik mi? Kocaeli o gün neler yaşadı?

    Ciddi kayıplarımız oldu. Resmi rakamlara göre yaklaşık 20 bin insanımızı kaybettik. Bir şehir neredeyse yok oldu. Bir şehri adeta yeniden inşaa etmek zorunda kaldık. Depremden önce Jeoloji Bilimine gerekli değer verilmiyordu. Yapılaşmada zemin etüdü uygulanmıyordu. Depremden sonra kısmen zemin etüdünü kısmen bu kavramı kavrayabildik ama tam anlamıyla ders alabildiğimiz söylenemez

    ZEMİN İYİ ETÜDE EDİLMELİ

    -Kocaeli’ de özellikle Adliye Binasının karşısında neredeyse çökmek üzere olan birçok bina var. Bu binalara herhangi bir işlem uygulanmayacak mı?

    Yapılarda zemin etüdü sadece yapılması gereken proje olarak görülüyor. Bir an önce yapılıp işin içinden çıkılsın anlayışı var sanki sadece projenin bir ayağıymış gibi. Belediyeler nerede yapı yapacaklarını önceden biliyorlar ne tür bir yerleşim yeri yapacaklarını biliyorlar. Yapı yapmaya başlarken işe zeminden başlıyoruz. Bu anlamda jeolojik – jeoteknik (zemin etütleri) etutlerin nitelikli yapılması gerekiyor. Bölgenin jeolojisinin çalışılarak mühendislik özellikleri anlamında uygun olmayan (fay, heyelan vb.) veya önlem alınması gereken bölgelerin ayrıntılı bir şekilde etüt edilmesi gerekiyor. Bütün bu çalışmalar ışığında planlamayı doğru bir şekilde yapmalıyız

    BİNALAR MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMAMIŞ

    Bunları iyi bir şekilde etüde etmeden yapı izini verildiği için heyelanlar alt yapıya zarar veriyor.  Vatandaş da bu zemin etüdünün öneminin farkında değil. Yapılar iyi analiz edilmezse binalar yan yatar ya da çöker. Bu binalar için yapılacak bir şey yok çünkü mühendislik hizmeti almamış binalar. Bu sorunla baş edecek bir program yok. Bunun ciddiyeti kavranmadıkça bu sorunlarla karşılanmaya devam edeceğiz.

    JEOLOJİ EĞİTİMİ MÜFREDATTA YER ALMALI

    – İzmit’te birçok istinat duvarı çöktü insanlar evlerinden taşınmak zorunda kaldı. Neler söylersiniz?

    Yine aynı şekilde zeminin iyi etüd edilmemesi sonucunda istinat duvarları yıkılıyor. Sel sularının da etkisiyle toprak kayması yaşanıyor. İnsanlar yaşadığı binaları terk etmek zorunda kalıyorlar. Jeoloji eğitimi çok önemli.  Jeoloji 5 bilim dalından biri ama biz hala bunun farkında değiliz. İlkokuldan başlayıp Jeoloji eğitiminin önemini çocuklara kavratmamız gerekiyor.

    1960- 1970’lerde Jeoloji bir ders olarak müfredatta yer alıyordu. Jeoloji bilimi dünyayı açıklayan bir bilim. Türkiye coğrafyasının yüzde 94’ü deprem tehlikesi altında. Eğer biz bu bilimi çocuklara anlatamazsak bu işin içerisinden çıkamayız. Depremin tehlikeli olduğunu anlatmalıyız. Jeoloji eğitimi yeniden müfredata alınmalı.

    BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ ÇOK YAKIN

    -Sık sık büyük bir İstanbul depreminin vurgusu yapılıyor neler söylersiniz?

    İstanbul depreminin çok yakın olduğunu söyleyebilirim. Ciddi anlamda etkileneceğiz. Şu sıralar sık sık depremler yaşanıyor ancak küçük ölçekli. En çok korktuğumuz İstanbul Depremi. Bu Türkiye’nin bir gerçeği. Deprem doğal bir olay. Bundan kaçışımız yok ancak bunun farkına varmamız lazım. Depreme karşı ne kadar hazırlı olursak alacağımız zarar da o kadar az olacaktır. Tarih veremeyiz ama gözlemleme şansımız var. Marmara depremi miadını doldurdu. Bu yüzden yakın bir tarihte büyük bir deprem bekliyoruz diyoruz. Planlamayı doğru yapmadığımız sürece depremlerden korkmaya devam ederiz.

    TÜM ALANLAR BİNALARLA DOLDURULDU

    -Son olarak olası bir depremde nereye kaçmalıyız, neler yapmalıyız? Yerel yönetimler bu konuda ne gibi çalışmalar yapmalı?

    Olası bir depremde eğer bina içerisindeysek deprem sona erene kadar binanın içerisinden çıkmamalıyız. Yeşil alan ve parklarımız git gide azalıyor. Her mahallenin olası bir depremde toplanacağı noktalar olmalı. Ancak bu alanlar maalesef binalarla dolduruldu.

    Bina içerisindeysek bir masanın altında cenin pozisyonu alıp deprem bitene kadar dışarı çıkmamalıyız. Deprem bittiği anda en yakın boş alanlara gitmeliyiz. Öte yandan yerel yönetimlerin ve kamunun çalışmalar yapması lazım. Maden Tetik Arama gibi bir kurumumuz var. MTA’ya ne kadar destek verip ayakta tutarsak ülkemizi gerek deprem gerek maden anlamında iyi analiz edecektir. Bu kurumun ayakta kalması gerekiyor. Üniversitelerle işbirliği yapılmalı. Kocaeli Üniversitesi ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından bölgenin jeolojik konusunda yeni projeler ortaya çıkarılmalı.