Müslüman geleneğin önemli kırılma noktaları siyasi kırılma noktası 1

Cenabı hak 610 yılında insanlık tarihine Hz. Muhammed’i elçi olarak görevlendirerek ilahi bir müdahalede bulundu. 13 yıl Mekke’de tebliğ faaliyetlerine devam eden Hz. Muhammed (SAV) Mekke’de istediği sonucu alamadı. Mekke site devleti yöneticileri, olabilecek siyasi kayıplarını düşündüler. Lakin Hz. Muhammed’(SAV) in siyasi bir hesabı yoktu. Hz. Muhammed’in mesajının anlaşılmaması için, gittiği her yere, Mekke site devleti heyetler göndererek, Hz. Muhammed (SAV) in mesajının etkisini kırmaya çalıştılar. Bizim geleneğin anlattığı gibi, ilk Müslümanlar Hz. Bilal (RA) ve Hz. Sümeyye (RA) vb.den ibaret olmayıp ekseriyeti Mekke’nin ileri gelir insanları idi.

Mekke döneminde Müslümanlar kendilerine yapılan baskılara, ablukalara, boyun eğdiler. Çünkü herhangi bir siyasi talepleri yoktu. Lakin Mekke site devletinin siyasi endişeleri vardı. Endişelerinde de politik olarak haklı olmakla birlikte, varlıksal olarak haklı değildiler. Zira siz bir toplumun zihnini, kültürünü, değiştirdiğiniz zaman orada zalim bir siyasal rejim kalmaz.

Kuranı Kerim’de siyasal rejimle ilgili doğrudan hüküm yoktur. Lakin Müslüman bireyler yaptıkları her işte adalet, istişare, ehliyet ve sadakat gibi ilkeler uymaları bir zorunluluktur. İslam dini bireyleri İnşa ederek, siyasal rejimlere müdahale ediyor. Dolayısıyla İslam her şeye müdahale ediyor. Hz. Muhammed (SAV) Mekke’de amacına ulaşamayınca, arayışlara girdi ve Taife gitti, Taif’te umulmadık bir şekilde tartaklandı ve Mekke’ye geri döndü.

Hz. Muhammed öldürülme korkusundan dolayı Mekke den Medine’ye hicret etmedi. Hz. Muhammed (SAV) ölene kadar Mekke de kalsaydı, yine Mekkeli müşrikler onu öldürmezdi. Mekke’nin Arap kabile yapısı, öldürülmesine müsaade etmezdi.

Cabir’inin analizine göre Mekke’de Hz. Muhammed’(SAV) e iman eden Ümeyye oğullarının sayısı, Haşim oğullarının iki katıdır. Peygamberimizin hicret etmesinin sebebi, ölüm korkudan değil, tebliğ görevini daha iyi yapabilmek içindi. Mekkeli müşrikler şöyle düşünüyorlardı: ‘’Muhammed bizim mahallenin çocuğudur, burada kontrol altında tutarız. Lakin hicret ederse kontrolden çıkar.’’ Hz. Muhammed’in (SAV)Mekke döneminde siyasal bir talebi olmadığı için asla şiddete başvurmadı. Ancak siyasi talepleri olan yapılar şiddete başvurur.

Mekkeli müşrikler Hz. Muhammed (SAV) mi İslam’a davetten vazgeçirmek için: ‘’ Ey Muhammed: şayet zengin olmak istiyorsan seni en zenginimiz yapalım, hasta isen seni tedavi ettirelim, kız istiyorsan, Mekke’nin ve civarın en güzel kızlarını sana verelim, şayet lider olmak istiyorsan seni başımıza lider yapalım.’’ Yeter ’ki bu davadan vazgeç. Bu tekliflere Hz. Muhammed (SAV): ’Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler ben bu tebliğden vazgeçmem’’ diyerek Mekkeli müşriklerin yaptıkları bütün teklifleri reddetti.

Hz. Muhammed Medine ye hicret edince ilk yaptığı iş, toplumsal rızaya dayalı bir anayasa yapmak olmuştur.  Bu anayasa ile Hz. Muhammed (SAV) Medine de yaşayan her kesimin (Ensar, Muhacir, Yahudi kabilelerinin…) rızasını aldı. Tarih in ilk yazılı anayasası Medine Anayasasıdır. Lakin Müslüman zihinin, 1876 yılı da ki Kanuni Esasiye ye kadar, yazılı bir anayasaları olmadı. Batıda ilk anayasa Medine Anayasasından yaklaşık 600 yıl sonra, 1215 yılında İngiltere’de yapılan Magna Karta’dır.

Hz. Muhammed Medine de Ensar ve muhacirlerden güç alarak, Yahudileri Medine’den kovdu iddiası, Müsteşriklerin kuru bir iftiralarında ibarettir. Beni Kaynuka, Beni Nadir ve Beni Kurayze adlı üç Yahudi kabilesi Toplumsal sözleşme olan Medine Anayasasını ihlal ettiklerinden dolayı Medine’den çıkarıldılar. İslam da savaş bir emir değil, izindir. Uyanalım! İslam da saldırı hakkı yoktur. Mekke’nin fethinde, Mekkeli müşrikler Hudeybiye antlaşmasını bozdukları için, Hz. Peygamber Mekke’yi kuşattı ve fethetti. Hadis ilmi ile iştigal eden muhaddisler, neden anayasa hukuku yazmadılar? Çünkü saltanat dayanan siyasal iktidarlarından çekindiler. Saltanat dayalı Siyasal iktidarlarda, kendilerini Anayasa ile kayıt altına almak istemediler. Selam ve dua ile…