Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Güliz Yavuz

Teşekkür ederim!

Uzun zamandan sonra yine buralardayım.

Bu uzun zamanda; koca bir sene atladı, hayatın ve ölümün alt ve üst kısımlarını gördüm, uyudum, uyandım, düştüm, kalktım sonra…

Düştüm, sevdiklerim elimden tuttu

Kalktım…

Kalktım yepyeni bir ben oldum.

Her an her şey değişmiyor mu zaten?

Bir nefes alışla hemen sonraki aynı mı?

Kendiliğinden olağan akışında aldığımız nefeslerin süresi, derinliği bile aynı değil ki…

Kalktım her şeye yeniden başladım.

Nefes almaya mesela, nefes almaya başladım, makinalar olmadan, özgürce, ciğerlerimin kendi gücüyle nefes aldım, alıyorum.

Konuşmaya başladım, sorulanlara cevap verebilmeye, iyiyim diyebilmeye başladım.

Gülümsemeye başladım hatta.

Yemek yemeye başladım, günlerce açlıkla terbiye olan nefsim ve bedenim doymaya başladı sonra, yemek yiyorum.

Yürümeye başladım, sevdiklerim yine elimden tuttu, ben yürüdüm, adımlar atabilmenin özgürlüğünü yaşadım, yaşıyorum.

Sonra sevdiklerim elimi bıraktı, ben yine yürüdüm, daha da özgür oldum. Kendi başıma yürüyorum.

Herkesin kendine çok uzak sandığı o ölümle yüzleştim.

Ölümle yaşam arasında bir yerlerde durdum bekledim sonra

Bekledim ki bu dünya denilen gurbetle, ebediyet arasında nerede durayım, karar verilsin.

Ölümün karanlık yüzü filan olmadığını gördüm, şahit oldum.

Ölmenin ne kadar kolay, ölmenin ne kadar zor olduğunu anladım.

Ölümü 97 yaşındaki annesine yakıştıramayan evladı, ölümü 19 yaşındaki oğluna yakıştıramayan anneyi gördüm yoğun bakımdaki yatağımda.

Annesine, babasına, çocuğuna son nefesinden önce veda eden insanların acısını içimde hissettim.

Ben içeride mücadele ederken aslında, dışarıda iyi haber bekleyen yakınlarımın kaç kez ölüp dirildiğini, çaresizliklerini bildim.

Geçmeyen 72 saatte benimle arafta olduklarını sonradan gözyaşlarıyla dinledim.

Sonra sarıldım yine hayata, sevdiklerim elimden tuttu, Yaradan izin verdi, ben nefes aldım.

Konuştum, yürüdüm,  yedim, gülümsedim, hatta güldüm, gülüyorum.

Ben geçiciliği hatırladım, hayatın, kendimin, her duygunun, her olayın, her insanın, her canlının geçiciliğini…

Ayağa kalktım.

Gücümü fark ettim, çoğu zaman göz ardı ettiğim bedenimin zihnimin ruhumun gücünü…

Sabrımı genişlettim, sabırsız davranıp kızdığım an ların, insanların olayların anlamsızlığını fark ettim.

Ve ne kadar çok sevildiğimi yeniden hatırladım.

Yeniden ve yeniden; duanın güzel enerjinin gücüne sonsuz inandım.

Yattığım yerde iliklerime kadar hissettim edilen duaları.

Hasta tanıdıklarınıza komşularınıza, akrabalarınıza bolca dua edin lütfen

Ve dua alın, insanların bolca dualarını alın…

Mucizelere inanın.

Ben düştüm; canım hayat arkadaşım, eşim, biricik ailem, gerçek dostlarım, sevgili patronlarım, iş arkadaşlarım, komşularım elimden tuttu.

Kalktım

Aslında düştüğümde elimden tutan, daha önce hiç tanımadığım o kadar çok güzel insanın varlığından haberdar oldum ki, hepsine karşı koskocaman minnet var içimde;

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servis çalışanları,

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Ameliyathane Birimi çalışanları,

Kocaeli Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’nde görev yapan yakın dostlarımız

Kocaeli Üniversitesi Yoğun Bakım Ünitesi tüm doktorları, hemşireleri, hemşire yardımcıları ve destek personelleri,

Yaşamam için ve orada yatan tüm hastaların yaşama tutunmaları için ellerinden gelenin her biri fazlasını yaptı, yapıyor; en çok onların çabası, ilgisi, pozitifliği, bana olan inançları beni ayağa kaldırdı diyebilirim. Ölümle yaşam kararının bir adım öncesi olan yer orası.

Her biri insanüstü çabayla çalışan, hasta psikolojisinden anlayan harika insanlar. Burada isimlerini saymaya kalksam unuttuklarım olur diye korkuyorum, hepinize minnettarım. Teşekkür ederim.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Servisi tüm doktorları, asistanları, hemşireleri ve destek personelleri

Kıymetli İnsan Prof. Dr. Zafer Utkan Hocam başta olmak üzere, Sevgili Hocalarım Oktay Yirmibeşoğlu ve Sertaç Ata Güler ve diğer kıymetli hocalarımın hepsi…

Sizin emeklerinizin karşılığı yok, olamaz da…

Tüm hastane yönetimi ve çalışanlarına tekrar tekrar teşekkür ederim.

Ben düştüm, Yaradan izin verdi,  bu güzel insanların hepsi elini uzattı, ben tuttum, yeniden nefes aldım, alıyorum.

Aslında gurbet olan bu simülasyon hayatında; bana verilen bu ikinci şansı son nefesime kadar, elimden geldiğince en keyifli şekilde geçireceğime kendi kendime gözümü açtığımda söz verdim.

Çünkü saf tecrübeyle sabit;

Ölmek çok kolay; ölmek bir o kadar zor…

 

Sağlıkla,

YORUMLAR

Bir yanıt yazın