Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Eğitimsizlik Sistemi!

Türkiye’de eğitim sistemi sürekli

Türkiye’de eğitim sistemi sürekli değişse de, kalıcı bir reform yapılmadığı sürece öğrenciler 12 yıl okuduktan sonra bile temel becerileri öğrenmeden mezun olmaya devam edecek gibi duruyor..

Eğitim sistemimizin öğrencileri yeterince donanımlı hale getirememesinin birçok nedeni var..

Teknik detaylara geçmeden önce şunu belirtmek istiyorum.. Eğitim sistemindeki bu garabetin bir zamanlar, bir takım karanlık eller tarafından bu ülkenin evlatları eğitimden, marifetten yoksun kalsınlar, yerlerinde bile sayamasınlar diye bu ülkede uygulamaya sokulduğunu ve şu sıralar bu garabetten sıyrılma çabalarının olduğunu görüp ümitleniyor ve bu sürece destek olma gayretinde olduğumu ifade etmek istiyorum..

Ülkemizde eğitim genellikle ezbere dayalıdır. Öğrenciler bilgiye gerçekten hâkim olmak yerine, sınavlarda başarılı olmak için ezber yapmaya yönlendiriliyor..

Bu sebeple mesela ingilizce dersleri yıllarca alınsa bile, günlük hayatta konuşabilecek düzeye gelinemiyor çünkü pratik yerine gramer ağırlıklı eğitim veriliyor..

Öğrenciler sabah 8’den akşam 3-4’e kadar okulda kalıyor.. Ancak bu uzun sürenin verimli kullanılmadığı malum.. Dersler sıkıcı ve verimsiz geçtiğinde, öğrenciler konulara ilgisini kaybediyor..

Ödev ve testler fazla olduğu için, öğrenciler öğrenmek yerine ezber yaparak günü kurtarmaya çalışıyor..

Dersler daha interaktif, proje tabanlı ve öğrenci merkezli ilerlemesi gerekirken, hâlâ öğretmen merkezli bir eğitim anlayışı etkin..

Bu yüzden İngilizce gibi dillerin konuşarak, dinleyerek ve yazarak öğrenilmesi dolaylı olarak engelleniyor..

Tarih ve coğrafya dersleri, olayların neden-sonuç ilişkisini anlamak yerine yıllara, isimlere ve ezberlenmesi gereken bilgilere odaklanıyor..

Çocuklar mevzuyu kavramak, gerçekten öğrenmek yerine, sınavları geçmek için uğraş verip kalıcı bilgi edinmekten mahrum kalıyorlar..

Oysa mesela coğrafya dersleri doğa gezileriyle desteklenebilir, tarih dersleri belgeseller ve tarihi mekân gezileriyle zenginleştirilebilirdi..

Sağlam kafa sağlam vücudda mı bulunur.? Sağlam vücud nerede?

Maalesef bazı dersler ise tam manasıyla bomboş geçiyor.. 12 yıl Beden Eğitimi dersine giren aziz milletin çocukları, bedeninden tek bir kasın isimini bilmez. Vücudunu şekillendirmeyi bilmez. Vücuduna karbonhidratın veya proteinin ne etki ettiğini bilmez.. Zaten teneffüs saatlerinde çokça yaptığı koşma ve top oynamakla bu ders de heba edilir..

Sosyal medyada bu hayati bilgilerin çoğunu 10 dakikalık bir videoda öğrenebilirken 12 yılda bu konuda nerdeyse tek bir şey öğrenemedik..

Sanat sevgisini, estetik bakış açısını kazanacağı, yerel müzik kültürünü ve dünya müziklerini tanıyabileceği, belki birkaç enstrüman tanıyabileceği hatta bunlardan birini çalmayı öğreneceği çok önemli derslerden biri olan müzik dersi genellikle boş ders olarak veya dinlenme dersi olarak görülüyor..

Oysa birçok velinin ve öğrencinin akademik olarak hiçbir katkı sağlamayacağını düşündüğü bu dersin çocuğa psikolojik, zihinsel ve duygusal olarak çok faydaları olduğu inkar edilemez..

Ritim ve notalar sayesinde çocukların matematiksel düşünme yetisinin geliştiği, özellikle hafıza, dikkat ve problem çözme becerilerini geliştirdiği, enstrüman çalmayı öğrenmenin çocukların uzun süre bir konuya odaklanmasını ve dikkatini geliştirmesini sağladığı bilinen ama maalesef gözardı edilen gerçeklerden..

Maalesef bugün hala birçok okulda milli bayramlarda nerdeyse 2 ay boyunca yarım saatlik bir gösteri için yapılan hazırlıklara gösterilen ihtimam bu çocukların matematik, fizik, ingilizce öğrenmesi için gösterilmiyor..

Bu konuda Finlandiya eğitim sisteminden dem vurup, uç örneklerle motivasyon kıracak değilim fakat Somali gibi dünyanın en fakir ülkesinde bile ufacık çocukların kendi dilleri olan Somalice dışında, İngilizce ve Arapça konuşabilmelerini kendi durumuzla kıyaslayınca ülkemizin çocukları adına kahrolduğumu belirtmek isterim..

Netice olarak başta belirttiğim gibi, ülkemizde zamanında bu sistemi kurup uygulamaya koyanların, bu ülkenin evlatlarının bir şey öğrenmemesi adına bir program tasarladığını acı acı anlıyoruz..

Buna karşı mücadele veren, bakanından öğretmenine, velisinden öğrencisine kim varsa, bu ülkenin öz evlatları olarak her platformda destek olmamız gerektiğini önemle vurgulamak isterim..