Sekapark’ın mimarı olarak bilinen şehir planlamacısı Talha Kös, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı; İzmit’imizde ‘‘marina ‘’ olarak tabir edilen alanı herkes bilir. Düşük standart bir marina veya balıkçı barınağı standartlarına bile hiçbir şekilde sahip olmayan bu alan , Özel çevre Koruma alanı ilan edilmiş Marmara denizinde tam bir çöplük ve lağım yuvası haline gelmiştir. Yani burası marina da değildir, balıkçı barınağı da değildir.
DENETİMSİZLİK…
Körfezimizi temizlemek, deniz ekosistemini iyileştirmeler adına çok güzel işler yapılması ve ortaya konulan çabalar memnuniyet vericidir.Hal böyleyken kapımızın önündeki marina tabir edilen ve artık insan sağlığını tehdit edecek boyutlara gelmiş, kontrolsüzlüğün ve denetimsizliğin çoktan dışına çıkmış bir hal almıştır.Burada son derece denetimsiz çalışan ring gemileri, vinçli gemiler, denetimsiz tekne restoranlar, ağcı balıkçılar, özel tekneler, kayıtlı ve kayıtsız kiralıkçılar tamamen denetim dışı olan bu alanı çevre kirliliğine maruz kalacak hale getirmişlerdir. Ve hatta ringlerden karaya nelerin götürülüp getirildiği belli olmadığına dair iddialarında ayyuka çıktığı bilinmektedir.
YÖNETMELİĞE UYGUN DEĞİL…
Buradaki tekne restoranların başta ; atık yönetmeliği olmak üzere ilgili hiçbir yönetmeliğe uygun olmadığı açık bir gerçekliktir.Teknelerin deniz üzerinde bakımı boyası zımparası yapılarak pisliklerinin denize salındığına onlarca kez ben şahit oldum.İçeride bulunan çoğu teknenin motoru bile yoktur. Aynı teknelerin içerilerinde tuvalet bulunmaktadır. Aynı teknelerde bulaşık yıkanmaktadır. Mesela buradaki restoranların atıkları nereye gitmektedir. Bir gün olsun buradaki teknelerden atıkların tankerlere çekildiğini gören var mıdır? Kesinlikle yoktur. Pis Su Tankı; tuvaleti olan teknelerde bulunması, kişi başına günde en az 2 litre x 2 günlük birikime uygun hacimde olması gerekmektedir
Pis su güverte boşaltma flanşı; pis su tankı olan bütün teknelerde bulunması gerekmektedir.Başta Mavi kart uygulaması olmak üzere bu alanda hiçbir yönetmelik esasa uygun şekilde uygulanmamaktadır.Ve ne hikmetse bir kez bile mavi kart denetimi yapılmayan İzmit marinası adeta kurtarılmış bölge haline gelmiştir.Söz konusu durum pek çok kurumumuzu ilgilendirmektedir. Amacım kurumları yıpratmak değildir, sade bir vatandaş olarak tüm kurumlarımızın artık daha fazla bu duruma duyarsız kalmayacağına ve bir yol haritası edineceklerine dair inancım tamdır. Burayla ilgili 7 tane kurumun bir kriz masası oluşturup, bu cenazenin kaldırılması kaçınılmaz olmuştur.
Marina olarak tabir edilen bu alanın gerçek bir marina hüviyetine kavuşturulmasının ilk adımı, insan sağlığına ve çevreye sağlığına dair gözümüzün önünde ortaya konan duyarsızlığa seyirci kalmamaktan geçmektedir.
kaynak:habermerkezi