Arabesk müziğin efsane ismi Ferdi Tayfur’un vasiyeti, vefatının ardından yeniden gündeme geldi.79 yaşındaki sanatçı, Muğla’daki tedavisinin ardından doktorları ve ailesinin isteği üzerine askeri uçakla Antalya’ya sevk edilmiştir. Ferdi Tayfur, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Cenazesi İstanbul’a getirilen Tayfur için yarın (Cumartesi) saat 12:00’de Atatürk Kültür Merkezi‘nde (AKM) bir tören düzenlenecek.

SANATÇININ ANISINA
Sanat camiasını derin bir üzüntüye boğan bu vefat haberi sonrasında, Tayfur’un vasiyeti de gündeme geldi. “İçim Yanar”, “Bana Sor”, “Yaktı Beni”, “Hatıran Yeter”, “Ben de Özledim”, “Sabahçı Kahvesi” ve “Merak Etme Sen” gibi unutulmaz eserleriyle gönüllerde taht kuran Ferdi Tayfur’un kaybı, hayranları ve sanat dünyasının önde gelen isimleri tarafından büyük bir hüzünle karşılandı. Hastane önünde toplanan kalabalık, sanatçının anısını yaşatmak için bir araya geldi.
VASİYETİ ORTAYA ÇIKTI
Son dönemde kızı Tuğçe Tayfur ile sorunlar yaşayan Ferdi Tayfur’un vasiyeti de ortaya çıktı. Tayfur’un geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda vasiyetine yönelik kullandığı ifadeler sosyal medyada yeniden gündeme geldi. Tayfur, vasiyetine ilişkin yaptığı konuşmasında şarkılarının telif haklarına yönelik şu ifadeleri kullanmıştı: “Hayattayken de öldüğüm zaman da benim şarkılarımı herkes ödeme yapmadan dinleyebilsinler diye söyleyeceğim. Çünkü o şarkıları benim çocuklarım ya da mirasçılarım yapmadı. Ben yaptım o şarkıları ve halk duysun diye, insanlar faydalansın diye yaptım.”

TUĞÇE TAYFUR
Muhammet Aydın ile tanıştıktan kısa bir sonra nikah masasına oturan ve ikinci çocuğunu doğuran Tuğçe Tayfur’un evlendikten sonra babasıyla sorunlar yaşadığı iddia edilmişti. Gözlerden uzak bir hayat süren ve kızının düğününe gitmeyen usta sanatçı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kafaları karıştırmıştı. Sanatçının Instagram hesabından “Zamanında neden bırakıp kaçtığımı şimdi anladınız mı?” mesajı paylaşmıştı. Tuğçe Tayfur ise isim vermeden babasının basın danışmanı Şirin Gözalcı’ya hedef alıp mesajı, babasının değil; yardımcısı Şirin Gözalıcı’nın yazdığını iddia etmişti.
