Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ali Kemal Eren
Ali Kemal Eren

Mevzu tek adam mı, çok adam mı?

Ülkemizde16 NİSAN 2017 referandumu ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 9 TEMMUZ 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamıştır.

2017 referandumunda%51.41Evet,%48.59Hayır oyunun çıkması toplumun ikiye bölünmesine neden oldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne hayır diyenler yeni sistemin kabul edildiği tarihten itibaren bu sisteme muhalefet etmeye, sistemi ‘’tek adam rejimi’’ olarak suçlamaya başladılar.

Lakin ülke yönetiminde ‘’tek adam’’ rejimine karşı çıkan çevrelerin, siyasi partilerdeki, İşçi ve Memur sendikalardaki, TOBB’daki, Türkiye Ziraat Odalar Birliğindeki, Türkiye Esnaf Birliğindeki tek adamlık rejimlerine yıllardır ses çıkarmayışlarına şahit olduk.

Gelin milletimizin tarihine kısaca bir göz atalım: Türkleri, henüz Müslüman değilken MÖ 300 yılından itibaren Kaanlar, Hakanlar yönetti. İslamiyet’i kabul ettikten sonra Hanlar, Sultanlar, Padişahlar yönetti. Cumhuriyetin ilanından sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa yaklaşık 30 yıl tek adam ve Milli şef olarak yönettiler.

1950 seçimleri ile Ülkemiz Çok partili hayata geçti. Ülkemiz tek adam rejiminden kurtulunca bütün problemler çözüldü memleket güllük gülistanlık mı oldu? Hayır… 27 Mayıs 1960 Askeri darbesi gerçekleşti. Bir Başbakan, 2 bakan idam edildi ve Demokrat partinin kadroları yok sayıldı.

Çok Adam rejimi devam ederken 12 Mart Askeri müdahalesi gerçekleşti. Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı idam ettirildi.  1970 ve 1980 yılları arasında sağ-sol kavgalarında 5000’e yakın vatan evladı hayatını kaybetti.

Çok adam sistemi devam ederken Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün Cumhurbaşkanlığı süresi sona erdi. TBMM’de tam 124 tur oylama yapılmasına rağmen Cumhurbaşkanı seçilemedi. Nihayet Çok Adam sistemi devam ederken 12 Eylül 1980 Askeri müdahalesi gerçekleşti. Orgeneral Kenan Evren önderliğinde Ordumuz ülke yönetimine el koydu. Bütün partiler, sendikalar, vakıflar, STK’lar kapatıldı.

Çok Adam döneminde Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocanın Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet partileri 30 yıllık süreç içerisinde teker teker kapatıldı. Başta Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hoca olmak üzere yüzlerce arkadaşı siyasi yasaklı hale getirildi.

Çok Adam sistemi devam ederken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi 2007 yılında sona erince Ak Parti Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını meclise teklif etti. Yapılan oylamaya 367 Milletvekili katılmayınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa Mahkemesine başvurdu. Anayasa mahkemesi meşhur 367 başvurusunu kabul etti. Böylece Cumhurbaşkanı seçilemedi. MHP’nin cumhurbaşkanlığı seçimi oturumuna katılmasıyla 367 rakamı geçildi.  Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi.

Çok adam Sistemi devam ederken yeni Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 14 Mart 2008 yılında iktidar partisine kapatma davası açarak başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere 71 Ak Partiliye 5 yıl süre ile siyasi yasak getirilmesini Anayasa Mahkemesinden talep etti.

Anayasa Mahkemesi’nde 6 evet-5 hayır oyuyla nitelikli çoğunluk sağlanamadığı için AK Parti Kapatılamadı, siyasi yasaklar getirilemedi, fakat Siyasi Partilere her yıl yapılan mali yardım,1’e karşı 10 oyla kabul edildi. Böylece AK PARTİ hazine yardımı alamadı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi sona erince 2014 yılında Recep Tayyip Erdoğan halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu.

15 TEMMUZ 2016 Darbe girişiminden 9 ay sonra MHP lideri Devlet Bahçelinin teklifi ile 2017 tarihinde Referanduma gidilerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi. 24 Haziran 2018 ve 28 Mayıs 2023 Seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan üçüncü defa halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçildi.

Her türlü Askeri ve yargı müdahalesine açık olan çok adam sisteminin savunucuları Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini tek adam rejimi olmakla suçluyorlar. Bu tek adam yönetim sistemi ile ülkemizin sıradan bir Ortadoğu ülkesine döneceğini iddia edenlere iki çift sözüm var 1:Türk Milletinin Devletler Tarihini yeniden okumalarını tavsiye ederim. 2: Müslüman Türk milletini ve tarihini, doğru düzgün Millet ve devlet olma becerisini gösteremeyen Ortadoğu ülkeleriyle karşılaştırmak tekkelime ile, Müslüman Türk Milletinin tarihini ve sosyolojisini bilmemektir.

Sorun ülkenin tek adamla mı çok adamla mı yönetim sorunu değildir. Yönetim şekli ister demokrasi ister oligarşi, isterse monarşi olsun, ister tek adamla isterse çok adamla yönetilsin; yönetimde Adalet tesis edilmişse, ülke istişare ile yönetiliyorsa, vazifeler ehline veriliyorsa, yasama-yürütme-yargıda doğru ve dürüst sistem ahlakı tesis edilip o sistem ahlakına bağlı kalınıyorsa, Bireyin ve toplumun can, mal, akıl, nesil, din ve düşünce güvenliği (ZARURATI HAMSESİ) sağlanıyorsa ülkede sorunların büyük kısmı halledilmiş olur.

Maalesef yüzyıllardır mükemmel bir sistem Ahlakı oluşturamadık. Oluşturduğumuz sistemde de, başta Anayasa olmak üzere diğer tüm yasaları doğru düzgün bir şekilde uygulayamadık. Ne demişti Rahmetli bir devlet adamımız ‘’Anayasayı bir defa delmekle bir şey olmaz’’. Lakin her kamu yöneticisi başta Anayasa olmak üzere kanunları birer defa askıya alırsa, bu durum artık yol olur. Sonuç olarak Cenabı Hak Kuranı Kerimde‘’ Bir toplum kendinde bulunan olumsuzlukları değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.’’Rad suresi11. Ayet. Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed SAV ‘’Siz Nasıl olursanız öyle yönetilirsiniz’’Acluni Keşful Hafa. Artık bu ilahi ikazları dikkate almak ve gereğini yerine getirmek bir zorunluluktur. Selam ve dua ile…

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın