Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Narin Güran’ın Cinayeti: anne Yüksel Güran’ın ifadesi ortaya çıktı

Diyarbakır Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayeti ile ilgili soruşturmada tutuklanan annesi Yüksel Güran’ın savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı.

Diyarbakır Bağlar ilçesinde kaybolduktan

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içerisinde ve üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran  cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan 10 şüpheliden annesi Yüksel Güran’ın ifadesi, ortaya çıktı.

OLAY GÜNÜNÜ TEK TEK ANLATTI

 

 

 

 

 

 

Yüksel Güran, ifadesinde, olay gününü anlatarak, “Sabah 5 gibi kalktım. Bahçeden bamya topladım. Baktım ki bir hindi bahçede ölmüş ve yarısı yenmiş. Geri kalan yarısı da yerde kalmıştı. Saat 06.00 sıralarıydı. Gittim eve O.’yu kaldırdım. İşe gidecekti. Hemen aşağıya indim. İndikten sonra damdakilerin hepsi indiler. Sonra bana, ‘Sofrayı kur, M. de kahvaltıya gelecek’ dediler. Ben de sofrayı kurup, kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra M. ve eşim Arif, Batman’a gittiler. Baran da onlarla birlikte kalktı, gitti. Kalktıklarında saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Sofrayı kaldırdık. Enes banyoya girdi ve çıktı. Ben ve Narin evdeydik. Çamaşır makinemiz bozuktu. H.’yi aradım. Makinesi boşsa ‘Elbiseleri getireceğim’ dedim. Sonra elbiseleri alıp, buraya götürdüm. Daha sonra dönüp, evimi toparladım. Çocuklar da evdeydi. Hepsi, ‘Ağabeyimiz oyuncak getirmemiş’ diyerek şakalaşıp, oynuyorlardı. Balkonu yıkadım. Saat kaç olduğunu bilmiyorum. Sonra amcamın gelininin evine gittim. Batman’dan gelmişti. Evleri bizim evin arkasındadır. Ev, kız kardeşim S.K.’nin evidir. Burada kahveyi içtikten sonra Ferhat gelip, bana Enes’in ona, ‘Anne gelsin, acıktık’ dediğini söyledi. Ben de eve gittim. Saat 12.00 gibiydi. Biraz evde çocuklarla oynadım. Sonra çocuklar patates kızartması istedi. Ben de onlara patates kızartması yaptım. Narin ve E., telefon için kavga ediyorlardı. ‘Onlara neden böyle yapıyorsunuz’ diyerek telefonu onlardan aldım” dedi.

Yüksel Güran, ifadesinde, şöyle devam etti:

“Saat 13.00’tü. Sofra üzerinde yemek yiyorduk. Sonra sofrayı topladım. Kızım Narin toz alıyordu. Koltukta uzanıyordum. Narin bana, ‘Kur’an kursuna geç kaldım’ dedi. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum. ‘Kızım hava sıcaktır, gitme’ dedim. O da çok ısrar etti ve bana, ‘Saat 16.00’ya kadar kurs var, gitmek istiyorum sonra Hüseyin amcanın evine gideceğim’ dedi. ‘Bana onları çok özledim’ dedi. Çok ısrar etti. Gitmek için ısrarlı şekilde çığlıklar atıyordu. Narin yaz boyunca hiç evden çıkmamıştı. Hatta kızıma, ‘Kızım bacakların çıplak bu haliyle insan kursa gider mi’ dedim. Üzerine siyah şort ve tişört giymişti. Sonra M. geldi. Bu sırada Narin dışarı çıkmıştı. Narin’in dışarı çıktığını görmedim. Bu nedenle dışarı çıktığında ne giydiğini görmedim. Oturma odasında oturuyordum. Bu oda evin çıkış kapısını görmemektedir. M. geldi ve biraz konuştuk. Çok yorulmuştum, orada yattım. M. de orada yattı. Enes de orada yatıyordu. E. ise telefon ile oynuyordu. Bir ara uyanıp, mutfağa gidip, su içip, tekrar yattım. Sonra kalktım. M. uyanıktı. Elinde benim telefonum vardı. Bana, ‘Yenge elbiselerimizi getirdi’ dedi. Ben de ona ‘Neden beni uyandırmadın’ dedi. O da ‘Yenge bırakmadı’ dedi. Sonra H. geldi. H. dönüşte bana kendisine ait su dinamonun şalterini kapattığını söyledi. İlk geldiğinde dinamonun şalterini açıp, ikinci gelişinde şalteri kapatmıştı. H. ikinci gelişinde Enes uyuyordu. H.’nin evime ilk gelip, beni uyandırmadan dönmesi ile ikinci geldiği süre arasında ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak geldiğinde uyanmıştım. H.’nin su dinamosu şalteri, Salim’in evinin kapısının hemen önündedir. Salim ile H.’nin dinamosu aynı şalteri kullanmaktadır. H. geldiğinde biraz oturup, sohbet ettik. Valizi getirdim. Valizin içerisindeki tüm elbiseler, Enes’e aitti. Elbiselerin tümünü H. ile katlayıp, valize koyduk. Oturmaya devam ettik.”

Kaynak :Milliyet