Dünyevi dertlerimizden zaman zaman bunalabilir, sıkılabiliriz. Hayatın kaçınılmaz bir bütünü olan bu durum ise günahlarımıza bir kefaret midir? Çoğu insan yaşadığı sıkıntıların günahlarını temizlediğini düşünür. Peki dini kaynaklarda bu durum nasıl değerlendirilir?
TÖVBE ETMEK
Günahsız kul olmaz, tövbe ise günahların en büyük kefaretidir. İçten yapılan her tövbenin yaratıcı katında karşılığı büyüktür. Günahların bağışlanmasına vesile olur.
Bu konuda Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”(Zümer 39/53)
“Ey iman edenler! İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah’a tövbe edin. Umulur ki rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, peygamberi ve onunla aynı imanı paylaşanları utandırmaz. Onların nuru önlerinde ve sağ yanlarında ilerleyerek yollarını aydınlatırken şöyle derler: “Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.”(Tahrîm 8)
Sabır ve tahammül sabredenlere ödül getirir
Dünyada en zor işlerden birisi de sabır etmektir. Fakat sabır en büyük ecirlerdendir. Çünkü Allah (c.c.) sabredenleri müjdelerken bir kayıtta bulunmamıştır.
Bu konuda Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:”Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler.” (Bakara 155)
“Kim bir kötülük işlerse, onun karşılığını görür” (Nisa, 4/123) ayetinde ifade edildiği gibi, bu ümmetin kötü işlerse bile karşılıklarının genellikle dünyada ödeneceği vurgulanmıştır. Ancak tevbe etmeyenler, pişmanlık duymayanlar ahirette cezalarını çekeceklerdir.
Dünyanın geçiciliği ve ahiretin ebediliği
Bu dünyada yaşanan her şeyin geçici olduğunu unutmayalım. Dünya hayatı, ahiretle kıyaslandığında gölge bir makamda kalmaktadır.
Hayatımızdaki sıkıntılar ve engeller, ahirete hazırlık olarak görülmelidir. İnananlar, sabır ve dua ile bu zorlukların üstesinden gelerek, ahirette büyük ödüller kazanacaklardır.
Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuda şu açıklamayı yapmıştır:
Bu dünyada maruz kalınan engel, günahlara keffaret olur mu? Engel sebebiyle yaşanan zorluk ve sıkıntıların ahirette bir karşılığı olacak mı?
“Hiç kuşkusuz tüm günahların en büyük kefareti içtenlikle yapılan tövbedir. Yüce Allah içtenlikle yapılan bir tövbe (Tahrîm 66/8.)ile tüm günahları bağışlar. (Zümer 39/53.) Elbette sabırla ve tahammülle göğüslenen sıkıntılar için ahirette büyük ecir vardır. Çünkü Allah (c.c.) sabredenleri müjdelerken bir kayıtta bulunmamıştır. (Bakara 2/155.) Bu durum onların ecirlerinin sınırsız olduğunu göstermektedir.”
Hz. Peygamber (s.a.s.) sabredenleri müjdeliyor
Dünyada çekilen sıkıntı ve hastalıkların, günahlara kefaret olduğuna ve ahirette mükâfatının bulunacağına dair hadisler, İslam kaynaklarında sıklıkla geçmektedir. İşte bu konuda bazı hadisler:
- Her sıkıntının bir karşılığı vardır
Hz. Peygamber (s.a.s.), dünyada çekilen her türlü sıkıntı ve zorlukların günahlara kefaret olacağını belirtmiştir:
“Bir Müslümana herhangi bir musibet, bir sıkıntı, bir keder, bir üzüntü, bir eziyet, bir gam dokunursa, hatta kendisine bir diken bile batarsa, mutlaka Allah bunları onun günahlarına kefaret yapar.”
(Buharî, Marda, 1; Müslim, Birr, 52)
- Hastalıkların günahlara kefaret olması
Hastalıkların müminler için bir imtihan olduğu ve bu hastalıkların sabırla karşılanması hâlinde günahların affedileceği vurgulanır:
“Mümin, hastalığa yakalandığında Allah onun günahlarını döker, tıpkı bir ağacın yapraklarını dökmesi gibi.”
(Müslim, Birr, 45)
Hz. Peygamber (s.a.s.), sabır ve duaların müminin en güçlü silahları olduğunu belirtmiştir:
“Sabır ve dua müminin ne güzel iki silahıdır.”
(Kenzu’l-Ummal, III/272, h.no: 6505)
- Zorluklara karşı sabretmek
Bir başka hadiste, dünyada başa gelen zorlukların ve sabrın karşılığında müminlere cennette büyük mükâfatlar verileceği bildirilmiştir:
“Allah Teâlâ buyuruyor ki: Ben bir kulumun iki sevgili gözünü alırsam (onu kör edersem) ve o buna sabrederse, onun karşılığında ona cenneti veririm.”
(Buharî, Marda, 7)
Bu hadisler, müminlerin dünyada yaşadığı sıkıntı ve hastalıkların ahirette büyük ecir ve ödüllere dönüşeceğini göstermekte, Allah’ın rahmet ve adaletinin tecellisini açıklamaktadır. Sabır ve imanla karşılanan her musibetin, günahlara kefaret olduğuna işaret eden bu hadisler, müminler için önemli bir motivasyon kaynağıdır.
