Nöbetçi Eczaneler
Programa CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko, KOCAELİÇEP Başkanı Muammer Hakkı Ersöz, Kocaeli Tabip Odası Başkanı Ayşe Engin Arısoy, KYÖD Başkanı Uğur Saral, Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Ayda Işık, CHP’li meclis üyeleri ve siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, Veli Derneği Kocaeli şube Başkanı Ayşe Irmak, Kocaeli Üniversitesi öğrencileri ile vatandaşlar katılım gösterdi.
“ELİMİZDEN ALINDIĞININ FARKINDAYIZ”
Panelde açılış konuşmasını Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Ayda Işık Sevim yaptı. Programın moderatörlüğünü Veli Derneği Kocaeli şube Başkanı Ayşe Irmak yaptı.
Programda ilk sözü KOÜ Öğrencisi Gizem Yeşiloğlu “ İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle ülkede bir öğrenci hareketi başladı biliyorsunuz. Ama tabii ki arka planda çok daha fazla problemler var. Artık sadece bu eee damdan düşüren son damla oldu diyebiliriz. Bizler uzun zamandır ne kadar okursak okuyalım yeterli güvenceye, yeterli barınma, sağlık koşullarına sahip olmadığımızın farkındayız. Kayyum rektörlerle, mülakatlarla alınan sözlerle, yetersizlerle, bilimsel eğitim hakkımızın da elimizden alındığının farkındayız. İstanbul Üniversitesinde açılan barikat aslında öğrencilerin zihninde açılan barikatlarında açılmasını sağladı. O yüzden uzun zamandır görmediğimiz kararlı ve kitlesel bir öğrenci hareketini başlattık bütün kampüslerde. İsyanımızı da öncü bir harekete dönüştürmek dışında bir çaremizin olmadığını hep birlikte anladık.
“YAŞADIĞIMIZ DERİN YOKSULLUK DEĞİL, DERİN ÇIKMAZ”
Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Ayda Işık, “Eğitimde derin yoksulluk panelimize hoş geldiniz, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Derin yoksulluk aslında yaşadığımız derin bir yoksulluk değil derin bir çıkmaz. Her yeni günümüz bir önceki günü aratır olmakta, derinleşen yoksulluktan daha fazlasını yaşıyoruz. Artık açıkçası derin bir çıkmaz içindeyiz. Ülkemiz Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşamakta, temel tüketim maddelerinden kiralara soframızdaki ekmeğimizden tüm ihtiyaçlarımız inanılmaz derecede bir zam kasırgasının içerisinde. Evet biz veliler olarak yaşamış olduğumuz bu durumda tabii ki çocuklarımızın eğitim masraflarını karşılayamaz hale getirildik.
Herkes artık şunu çok iyi bilmek de ki eğitim sistemi her geçen yıl daha da fazla paralı hale getirilmekte, velilerin yaşadığı işsizlik yoksulluk sosyal yardımlara muhtaç olma hali özellikle tam zamanlı okula giden milyonlarca çocuğumuzun derslerde baş dönmesi, baş ağrısı sorunu yaşadığını da bilmekteyiz. İlk kez milli eğitim şurasında öğrencilere ücretsiz yemek verilsin, temiz içme suyu sağlansın şeklinde karar alınmasına karşın bir türlü hayata geçirilemedi ve gelişim çağındaki bu çocuklarımızın süt içmesi yumurta sebze meyve protein tüketmesi lazımken beslenme yetersizliği nedeniyle sağlık sorunu yaşanmaya başladılar.
Çocuklarımızın okullarda yaşadığı bu sürecin bir benzeri de üniversitelerde yaşanmaktadır açıkçası çocuklarımızın üniversiteyi kazanmalarına bile sevinemez hale geldik. Üniversiteye kayıt hakkı kazanmış olmasına rağmen ekonomik imkansızlık nedeniyle kayıt yaptıramayan çocuklarımız sayısı giderek artmaktadır yurt sayıları son derece yetersiz var olanlardan niteliksiz yurt sayılarını arttırmak yerine yurtlardaki ranza sayılarını arttırarak soruna çözüm aramak, bunların hiçbiri soruna çözüm değildir
YETERLİ BÜTÇE AYIRILMALI
Yurtta kalamayan çocuklarımız özellikle büyük şehirlerde bir üniversite kazanmışsa vereceği kiraların 2 katına çıkması nedeniyle ve artan kiralara beslenme ve diğer giderleri de eklediğimizde nelerle karşılaşacağımızı tahmin bile edemezsiniz. İşte burada önceliğimiz çocuklarımız olmalıdır kamu kaynaklarının çocuklarımızın sağlıklı beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını aktarılarak ücretsiz bir şekilde karşılanması, eğitim sistemi ve toplumu kendi dünya görüşleri ve ihtiyaçları doğrultusunda dönüştürmek isteyenlere karşı bizler çocuklarımız için eşit kamusal laik ve bilimsel bir eğitim verilmesini her zaman savunmaktayız ve unu savunmaya devam edeceğiz. Bizler tabii ki susmayacağız. Çünkü biliyoruz ki laik bilimsel kamusal eğitimi kaybettiğimizde ilk kaybedenler çocuklarımız oluyor. Bir çocuk dünyaya değiştirebiliyor bizler de çocuklarımız için bu dünyayı değiştirmeliyiz. Bunun için laik bilimsel kamusal eşit ücretsiz okul öncesi eğitimi tüm çocuklara sağlanacağı durumda eğitime yeterli bütçe ayrılmalıdır” diyoruz.
“MESEM UYGULANMASINA SON VERİLMELİ”
Biz Mesem uygulamasına son verilmelidir diyoruz, biz öğretmenlik meslek kanunu iptal edilmeli eşit işe eşit ücret uygulanmalı diyoruz. Biz barınma kamusal bir haktır ücretsiz sağlanmalıdır diyoruz. Biz ücretsiz okul yemeği hemen şimdi diyoruz. Son sözümüz şudur ki biz veliler her yeni güne kaygıyla başlıyoruz. Artık çocuklarımızın okullara gitmediği yoksulluktan kaynaklı okullarını terk etmek zorunda bırakılmadığı, çocuk yaşta işçileştirilmediği deprem riski nedeniyle yaşamlarına ilişkin kaygı taşımadığı okulsuz öğretmensiz kalmadığı laik kamusal eğitim hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çocuklarımıza borcumuz ve sözümüz var geceleri aç yatmayacakları gündüzleri sömürülmeyecekleri hiçbir tehlike ve tehdide maruz kalmadan, gelecek kaygısı duymadan barış içinde güvenli bir ortamda mutlu ve özgürce yaşayabilmeleri için çocuklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.