Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Ali Kemal Eren

Suriye devrimi üzerine…

Ülkemizdeki gerici /ırkçı Baas sevicilerine ve İran Şii Cumhuriyeti’ne gönülden bağlı olup kendi ülkesini suçlayanlara şu soruları sormak hakkımız değil mi?

Devrik Suriye rejiminin fikir babaları olan Mişel Eflaki, Selahaddin El-Bitar ve Zeki El-Arsuzi Suriye halkının çoğunluğunun tarihi, kültürel, medeniyet değerleri ile ne kadar muttasıflar?

1971 yılında Nusayri Hafız Esad, Baas rejimi içinde darbe yaparak Esad ailesini/monarşisini /hanedanını kurmadı mı? 29 yıl baba Hafız Esad, 24 yıl oğul Beşar Esad Suriye’yi tek aile olarak yönetmedi mi?

1967 yılından bu yana İsrail işgali altında olan Golan tepeleri için ırkçı, nasyonalist, sosyalist Baas rejiminin liderleri Hafız ve Beşar Esad, İsrail ile ciddi bir savaşa girdiler mi?

Suriye ordusu ve gizli servisi El-Muhaberat yönetiminin çoğunluğu Nusayri azınlığın oluşturduğu bir ordu ve istihbarat örgütü değil mi? Devrik Suriye rejimi 1982 yılında Hama şehrinde 35.000 insanı katletmedi mi?

Suriye’de çıkan iç savaş sonucunda 12 milyon insan evini barkını terk ederek yarısı ülke içinde, yarısı ülke dışında mülteci durumuna düşürülmedi mi? Bütün Suriye kentleri ağır bombardıman sonucu harabeye döndürülmedi mi?

Bu devrik rejim kendi halkına karşı kimyasal silahlar kullanmadı mı? Bu iç savaş sonucunda 1.000.000   yakın insan hayatını kaybetmedi mi?

1971 yılından itibaren Devrik Suriye rejiminin hapishanelerinde kendilerinden haber alınamayanların, işkence odalarında aklını yitirenlerin, hapishanelerde tecavüze uğrayan kadınların, bu tecavüzler sonucu babası bilinmeyen çocukların sayısını bilen var mı?

1984 yılından itibaren ülkesinde PKK terör örgütüne destek vererek, PKK terör örgütünü başımıza bela eden devletlerden biriside devrik Suriye rejimi değil mi?

Ülkemizde 40.000 insanın ölümüne, 2 trilyon dolara yakın kaynağın berhava olmasına neden olan devletlerden birisi de devrik Suriye Rejimi değil mi?

2011 yılından itibaren Beşar Esad yönetimi, ülkesinin doğusunu Siyonist İsrail ve ABD’nin terör örgütü olan PKK / YPG’ye teslim etmedi mi? Kendi ülkesinin petrolünü PKK/YPG’den satın alan da Esad yönetimi değil mi?

Devrik Esad yönetimi Rusya’yı ve İran’ı arkasına alarak Astana sürecini, yeni Anayasa sürecini akamete uğratmadı mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin defalarca kez iç savaşın bitirilmesi için yaptığı görüşme teklifini, Rusya’nın ve İran’ın kucağına oturarak reddeden Esat yönetimi değil mi?

Allah; Rusya ve İran denen zalim devletlerin başına, başka zalimleri yani ABD ve İsrail’i bela ederek, Suriye’nin mazlum ve masum halkını 13 yıllık zulümden, işkenceden, baskıdan, sürgünden kurtardı….

Tüm Esad / İran / Rusya severlerin başı sağ olsun! Böylece yaşadığımız süreçte Allah’ın bir vaadi de gerçekleşmiş oldu. ‘’Allah küfre müsaade eder, zulme asla’’ Ne güzel söylemiş atalarımız ‘’Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.’’ Suriye’nin masum ve mazlum halkı şimdilerde özgürlüklerinin tadını çıkarıyor.

Bundan sonra Suriye ne şekilde yönetilirse yönetilsin, nasyonalist, sosyalist, faşist, mezhepçi, ırkçı, zalim Esad yönetiminden daha kötü olamaz. Ya rabbi! Bizlere zalim Siyonist İsrail rejiminin de yıkıldığını görmeyi nasip eyle. Âmin. Selam ve dua ile…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın