Küresel ekonomi, 2025 yılına girerken belirsizliklerle dolu bir tablo çiziyor. Uzmanlar, büyüme oranlarının önceki yıllara kıyasla daha düşük seyredeceğini öngörüyor. Özellikle gelişmiş ekonomilerde faiz oranlarının yüksek seviyelerde kalması, yatırımları baskılayan önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, gelişmekte olan ülkelerdeki borçlanma maliyetlerinin artması, büyüme potansiyelini sınırlayan bir diğer etken olarak değerlendiriliyor.
ÇİN VE ABD’NİN ROLÜ
Çin ve ABD, küresel ekonominin lokomotifleri olarak 2025 yılında da önemli bir rol oynayacak. Ancak, Çin’in ekonomik toparlanma sürecinde yaşadığı zorluklar ve ABD’deki yüksek enflasyon, bu iki dev ekonominin büyüme hızını yavaşlatma riski taşıyor. IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar, Çin’in büyüme oranının %4,5 seviyesinde kalacağını, ABD’nin ise %2’nin altında büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu durum, küresel ticaret hacmini de olumsuz etkileyebilir.

ENERJİ KRİZİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, küresel ekonomik tahminlerin merkezinde yer alıyor. Rusya-Ukrayna savaşının etkileri, enerji fiyatlarında istikrarın sağlanmasını zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra, iklim değişikliği nedeniyle artan doğal afetler, tarım ve sanayi üretiminde aksamalara yol açıyor. Uzmanlar, enerji dönüşümüne yönelik yatırımların hızlandırılmasının, uzun vadede ekonomik istikrar için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.

GIDA GÜVENLİĞİ
Gıda güvenliği, 2025 yılına girerken küresel ekonominin en hassas konularından biri olmaya devam ediyor. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde yaşanan tedarik zinciri sorunları, hala tam anlamıyla çözülebilmiş değil. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde gıda fiyatlarının yüksek seyretmesi, gelir eşitsizliğini derinleştiriyor. Birleşmiş Milletler, bu sorunun çözümü için uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekiyor.

TEKNOLOJİ VE DİJİTALLEŞME
Küresel ekonomik tahminlerin olumlu tarafında ise teknoloji ve dijitalleşme yer alıyor. Yapay zeka, blok zinciri ve yenilenebilir enerji teknolojileri, ekonomik büyümeyi destekleyen alanlar arasında gösteriliyor. 2025 yılında bu sektörlere yapılan yatırımların artması bekleniyor. Ayrıca, dijitalleşmenin iş gücü piyasasında yaratacağı dönüşüm, verimliliği artırabilir. Ancak, bu süreçte işsizlik oranlarının geçici olarak yükselmesi muhtemel görünüyor.

GELECEĞE DAİR UMUTLAR
Her ne kadar küresel ekonomi belirsizliklerle dolu olsa da, uzun vadeli beklentiler umut verici. Uzmanlar, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması ve yeşil ekonomiye geçişin hızlandırılması durumunda, küresel ekonominin daha dayanıklı hale geleceğini belirtiyor. 2025 yılı, bu dönüşümün başlangıcı olarak görülüyor. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için uluslararası iş birliği ve koordinasyonun güçlendirilmesi gerekiyor.
