Kocaelispor’un bu haftaki zorlu Kasımpaşa maçı öncesi yükselişini biraz değerlendirelim.
Kocaelispor’un son yıllardaki yolculuğunu anlamak için sadece sahaya bakmak yetmez; bu kulübün hikâyesi, bir şehrin küllerinden yeniden doğma iradesinin tam karşılığı. Körfez’in yeşil-siyahı, uzun süre ekonomik sıkıntılar, yönetim krizleri ve amatör lige kadar düşüş gibi ağır süreçler yaşadı. Ama bugün gelinen nokta sadece bir sportif başarı değil; bir direniş kültürünün, bir aidiyet duygusunun ve bir futbol aklının birleşimidir.
Son sezonlarda atılan doğru adımlar, kulübün temposunu sessiz ama istikrarlı bir şekilde yukarı çekti. Plansız transferlerin ve günü kurtaran hamlelerin kulübü daha önce nerelere götürdüğünü gördüğümüz için bu kez farklı bir yol izlendi: mali disiplin ve omurgası sağlam bir kadro.
Bu yükselişin en kritik noktası ise takımın oyunsal kimliği. Kocaelispor artık sadece mücadele eden değil, oyunu kontrol etmek isteyen, tempoyu belirleyen bir takım. Savunmada daha kompakt, hücumda ise daha planlı bir yapı var. Bu da sezon boyu istikrarın anahtarı oldu.
Elbette yükseliş sadece saha içinde başlamadı. Taraftarın oluşturduğu atmosfer bu kulübün en büyük sermayesi. Yeniden umutlanan tribün, futbolculara sadece destek değil, bir duruş da kazandırdı. Rakiplerin çekindiği, futbolcuların sahaya çıktığında “Burada kaybedilmez.” hissini aldığı bir ev ortamı oluştu. Bu, birçok takımın satın alamayacağı bir güç.
Kocaelispor’un bu çıkışı aynı zamanda Türkiye futboluna da ince bir hatırlatma yapıyor: Büyük başarılar büyük bütçelerle değil, büyük akılla gelir. Doğru planlama, istikrarlı yönetim ve taraftar bütünlüğü birleştiğinde bir kulübün kaderi değişebilir.
Bugün Kocaelispor’un hedefi, yıllardır olması gereken yerde, Süper Lig’e kalıcı şekilde yerleşmek. Bu kez fark şu: acele yok, şov yok, gerçekçi bir proje var. Ve bu projeyi taşıyacak güç de taraftar da var.
Evet, kısa bir değerlendirmeden sonra; dün Türkiye Kupası’nda da gruplara kaldık. Yedek kadromuzdaki oyuncuları oynatarak durumları hakkında biraz fikir edindik. Tabii ki takviyeye ihtiyacımız var. Özellikle kanat bölgelerine ve bir de iyi, uygun bir forvet bulabilirsek rahatlıkla üst sıralarda yer alabiliriz.
İlk yarıda üç maçımız kaldı, üçü de “rakibimiz” diyebileceğimiz ekipler. Bunları kayıpsız geçersek, hepsini puan sıralamasında altımızda tutarız. Bu hafta sonu taraftarlarımızın desteğiyle maçı kazanacağımızı düşünüyorum.

YORUMLAR